Sezon arası bitti ve bomba gibi bir konu ile geri döndüm!
Bu haftanın konusuna geçmeden önce, ayrı kaldığımız bu haftalarda neler yaptığımdan kısaca bahsetmek istiyorum:
- Impact Hub'da düzenlediğim fiziksel eğitim programlarını online ortamlara taşıdım. Bu karara varmamın en önemli sebebi, her ne kadar bu alanda çok iyi içerik üreticileri olsa da bütünsel bir eğitim programının olmaması.
- Bu e-posta grubu için düşündüğüm komünite yapısını farklı bir çerçeveye taşımam gerektiğini fark ettim ve kendi yaptığım trade'leri paylaştığım ve adına da premium grup dediğim grubu kapattım. Aynı zamanda kurduğum Slack grubunu da kapattım.
- Birkaç hafta önce Türkiye'nin en önemli perakende firmalarından birinde Blockchain ve kripto-paralar ile ilgili bir konuşma yaptım. 1.5 saat olarak planlanan konuşma 3 saati geçti. Yılbaşından hemen sonra Türkiye'nin en büyük bankalarından birinde benzer bir konuşma yapacağım.
- Sosyal sorumluluk sayılabilecek bir Blockchain projesine danışmanlık yapmayı kabul ettim –Hayır, bu tokenized bir proje değil, yani kripto-para hedefi yok. Çünkü kripto-para projelerine ve/ya borsalara danışmanlık yapmıyorum.
-
Sanal Para Hukuku isimli etkinlikte bir konuşma yaptım, kitle avukatlardan oluşuyordu ve inanılmazdı, ben bile daha fazla konuşmak istedim. 10 Şubat 2018'deki ikinci etkinlikte de konuşmayı kabul ettim.
Bunların dışında gerçekten çok yoğun bir temponun içerisindeyim. Haftanın 4-5 günü İstanbul'da oluyorum ve bir süre daha bu şekilde devam ediyor olacak.
Bu haftanın konu başlığını HYPERBOLE olarak belirlememin sebebi de bu. Yaşadığım kısa bir durumdan bahsedeyim:
Geçtiğimiz akşam bir arkadaşımla birlikteyken, sonraki programının bir arkadaş grubu ile yemek olduğunu söyledi ve beni de davet etti. Süper bir grup, süper mekan, süper yemek. Yaklaşık 3 saat sohbetin 2 saati Bitcoin'di. Gruptaki 2 kişiye 7 ay önce 2.000$ civarından Bitcoin aldırdığımdan olsa gerek, diğerleri sadece geleceği duymak istediler.
Daha bugün öğlen, her zaman gittiğim Gümüşlük'deki kafede 3 farklı kişi ‘Hadi bana Bitcoin alalım’ dedi. Tanıdığım, bildiğim insanlar.
Gittiğim yerlerde artık tanıyorlar beni ve hemen konu Bitcoin, alalım mı, satalım mı, nereden alınır, nasıl, v.b… Geçen gün Kanyon'da biri önümü kesti, beni Twitter'da takip ediyormuş, sorduğu soru Bitcoin.
Şu anda tüm medyada, TV'lerde, haberlerde, dünyanın her yerinde konu Bitcoin.
İşte bunun adı Hyperbole, yani kısaca ‘HYPE’. Peki, hype ne? Hype'ın anlamı ne? Ne demek? Şu anda neden Bitcoin ile ilgili böyle bir hype var ve neden Bitcoin yara da alsa yükselmeye devam ediyor? Bugünün konusu bu… Başlayalım!