Off, bu hafta çok uzun yazdım, şimdiye kadar ilginizi çekmediyse bile, coin madenciliği bundan sonra ilginizi çekebilir. Kahvenizi alın ve okumaya başlayın.
Niall Ferguson’un ‘
Paranın Yükselişi’ kitabında altını çizdiğim bir yeri paylaşmak istiyorum: “
Davranışsal finans alanında yapılan artan sayıda araştırmadan öğreniyoruz ki para, aşırı tepki gösterme eğilimimizi artırıyor, işler iyi giderken duyulan coşku işler sarpa sarınca yerini derin bir buhrana bırakabiliyor. Ani artışlar ve çöküşler temelde duygusal oynaklığımızın ürünleri. Finans aynı zamanda aramızdaki farklılıkları da körüklüyor, şanslı ve zeki olanı zenginleştirirken, şanssız ve pek zeki olmayanları yoksullaştırıyor”.
Neden her e-postada bunlardan bahsediyorum?
Sizden birçok e-posta alıyorum, çoğu aynı şeyleri söylüyor ve beni inanılmaz memnun ediyorlar: “Fatih, çok şey öğrendim bu hafta da. Aynen böyle devam et!”.
Bunları yazıyorum, çünkü finans ve para konusunda bilgili ve donanımlı olmazsak, parayı kontrol edemeyiz; bu e-posta grubu özelinde, kripto-paraları anlayamayız. Öyleyse para nedir? Para güçtür!
Parlak metalleri sikkelere çevir. Askerlere bu sikkeleri ver ve askerler bunlarla yerel esnaflardan alışveriş yapabilsinler. Sonra askerleri esnaflara gönder ve vergilerini bu sikkelerle ödemelerini söyle. Ödemezlerse de öldürmek veya hapse atmakla tehdit et. Para güçtür!
Niall Ferguson aynı kitabında diyor ki: “Finansal küreselleşme, üç yüzyılı aşan ayrışmadan sonra dünyanın artık zengin gelişmiş ülkeler ve yoksul az gelişmiş ülkeler olarak bölünemeyeceği anlamına gelir. Finansal piyasalar daha da entegre hale geldikçe yaşadığı yerden bağımsız olarak, finansal bilgiye sahip olanlar daha büyük fırsatlar yakalarken, finansal bilgisi olmayanların aşağı doğru sürüklenme riski artıyor”.
Bunları ben söylemiyorum, dünyanın en önemli tarihçilerinden biri söylüyor. Finansın ve paranın tarihselliğini bile bilmiyoruz. Nereden çıktı bu para?
Eski zamanlarda bu paraların basılmasını sağlayan kişiye Kral ya da Padişah; modern zamanlarda ise merkez bankası deniyor. Merkez bankasından başka hiçbir kurum para basamayacağı için, yılanın başını küçükken ezme gücü her zaman merkez bankasının yöneticileri ve lobicilerinde.
Bugüne kadar Amerika’da ve/ya dünyanın birçok ülkesinde, adına merkezi para denilebilecek her ürün veya sistemde ‘lisans’ arandı ve aranmaya devam ediyor. Lisansı olmayan şirket veya kurum da devlet tarafından illegal ilan ediliyor. Çünkü hiçbir devlet veya modern para sistemi, rakip bir kurumsallıkta bir başka paranın varlığını kabul edemez.
Lisans verme gücü yanında tekelliği getirir.
Bugün Türkiye’de bakın, paraya dair olan her ürünün, her sistemin ve her şirketin bağlı olduğu lisans, izin ve her türlü kurumsal süreci bulabilirsiniz. BDDK, SPK, TMSF, v.b.
Çünkü parayı kontrol eden, dünyayı kontrol eder.
Merkezi olmayan Blockchain gibi sistemlerde ise yılanın ‘1’ başı yoktur. Çok başlı bir yılan vardır; dolayısıyla yılanın başını kesmek, Bitcoin gibi Blockchain teknolojisi üzerine kurulu sistemlerde mümkün değildir. Bitcoin’in bugün halk tarafından anlaşılamamasının da balon olarak görülmesinin de sebebi budur. Ancak aynı zamanda devletlerin regülasyon yapmasındaki ve bunu kabul etmek zorunda kalmalarının sebebi de bu. Çünkü eğer dışarıda kalırsanız, kontrol etmek için hiç fırsatınız kalmaz.
Bitcoin’in ve Blockchain üzerine kurulu tüm kripto-paraların, binlerce yıllık finans anlayışını ve sistemlerini büyük tehdit etmesinin ana sebebi:
Yeterli yatırımla herkesin para basma fırsatına sahip olması. Buna ‘
madencilik’ diyoruz. Bugün 5.000$’lık bir yatırımla ayda 12-14 arası Litecoin kazınabiliyor (
Antminer L3+). Litecoin şu an 70-80$ civarında, demek ki aylık 840-1120$ arasında para basmak, sadece 5.000$’lık bir yatırımla mümkün.
Dünya devletler tarihinin hiçbir noktasında bu mümkün olmamıştı.
O yüzden birileri bana kripto-para madenciliği ile ilgili ‘Abi o işte yeteri kadar para yok’ dediğinde, o kişinin ağzına kürekle vurasım geliyor (Sorry, but no sorry). Mesele sadece para değil çünkü, mesele ‘pozisyon almak’.
Bugün, tüm amatör yatırımcılarda aynı anlayış var: köşeyi hızlı dönelim. Çok az yatırımcı geleceğe yatırım yapmanın getirilerinin farkında. Pozisyon almak bu yüzden önemli; ayda 500 Litecoin kazımanın sadece maddi değil, aynı zamanda para basımına dayalı bir gücü var.
Diyorum ki, ister iki yakasını bir araya getirmeye çalışanlardan, ister evrenin efendisi olmak isteyenlerden olun, paranın yükselişini anlamak hiçbir zaman bugün olduğu kadar gerekli olmamıştı. Ben demiyorum, Niall Ferguson diyor.
Bu haftanın konusu, en basit haliyle, madencilik. İşin kültürel ve politik yanından bahsettikten sonra, biraz da teknikten bahsedelim.